Soba

 

Bu sabah kulağıma güp güp diye sesler geliyordu. Yarı uyur durumdaydım ve gerçek gibiydi sanki. Annem sobayı yakıyordu. Yanmaya başladığında böyle ses çıkarırdı çünkü... Kardeşim ve ben uyanmadan önce her sabah annem odaya gelir, yataktan kalkınca üşümeyelim diye sobayı yakardı. Televizyonun üzerindeki eski termometre 20 dereceyi geçtiğinde bizi uyandırır kahvaltıyı hazırlardı. Pazar günleri tüm aile birlikte kahvaltı ederdik ve ekmekler kızarırdı sobanın üstünde. Annem ve kardeşim sobaya yakın otururlardı. Annem bize kızaran ekmekleri vermek için otururdu, kardeşim ise tamamen üşüdüğünden... O sıcacık ekmeğin üzerinde yağın ve peynirin erimesi ne kadar güzeldi... Kokusu hala burnumda... Akşam olduğunda ise babam kestane patlatırdı üstünde sobanın. Biz onları yerken çay da demlenirdi... Üşümeye başladığımızda kardeşimle sobanın iki yanına geçer ve ellerimizi tutardık üzerinde. O varken daha sıcaktı evin içi, sadece odayı değil içimizi de ısıtıyordu sanki. Isınmak isteyen herkesi bir yerde buluştururdu. Sonra soğuk kalorifer petekleri döşendi her odaya. Emektar soba da hurdaya gitti, yaşattığı tüm güzel hatıralarıyla birlikte... Uyandığımda ne annem yanımdaydı ne de soba vardı odamda. Gelen sesler üst komşunun oğlunun sesini çok açtığı müzik setindendi. Tekrar yattım yatağıma, belki görürüm aynı rüyayı diye... 

22.04.2007
Yazan: Bahadır - 00:07 | 1 yorum oku

Fotoğrafım
Ad:
Konum: Izmir, Ege, Türkiye