Korku
Martıların feryada benzer sesleriyle uyandı uykusundan. Ter içindeydi ve ağlıyordu. Yanağından süzülen yaşlar yastığını da ıslatmıştı. Odasının ışığı ise hala yanıyordu. Saate baktı, sabah olmuştu ve dün akşam işten geldiğinden beri uyuduğunu o zaman anladı. Günün yorgunluğu ve bitkinlik hissi onu bu derin uykuya sürüklemişti. Bir ara kanepeden yatağa geçmek için uyandığında telefonundaki mesajları görmüştü. Yarı uyur halde yazdığı mesajları hatırlamıyordu, ama rüyasında gördüklerinin her harfini hatırlıyordu. Hala neyin gerçek neyin rüya olduğunu anlayabilmiş değildi.
Mutlaka onunla konuşmalıydı. Ama vücudu onu yataktan kaldıracak kadar güçlü değildi henüz. Sol yanında yerde duran telefonu aldı ve ona rüyasını anlattı.
"Hep yanındayım korkma" diyordu karşıdan gelen cevap... Ama o hala korku içindeydi, titreyen elleri bunun apaçık kanıtıydı. Acaba gerçekten yanında olsaydı, teni tenine değdiğinde diner miydi korkuları? Tek bildiği vardı, o da onsuz yapamadığıydı... O yoksa anlamı yoktu sevinçlerin, üzüntülerin... Korkuyordu, tıpkı annesinin elini kalabalıkta bırakıp kaybolan bir çocuk gibi...
17.08.2007
Her Şey Yolunda
Ezginin Günlüğü'nün bir şarkısı vardı, "Her Şey Yolunda" diye...
telefon çaldı sevgilim beni unutmamış bakkal gazete koymuş kapıyı çalan olmamış trafik kapanmamış hava lodosa dönmemiş hala oh be dedim her şey yolundaUzadığından neredeyse emin olduğum okuldan mezun olmam ve ardından hemen bir işe girmem bundan bir ay önceki karamsar ruh halimin ne derece anlamsız olduğunu gösterdi bana. Biraz da günlük gibi kullanayım burayı. Evet, yaklaşık üç haftadır Ray Denizcilik diye bir firmada çalışıyorum. Belki hayallerimdeki yer değil ama şu anda yaptığım işten zevk alıyorum. Bütün gün yaptığım şey yurtdışından gemi satın alabilecek müşterileri bulmak, onlarla yazışmak, geri kalan zamanda ise canım ne istiyorsa onu yapmak... En güzeli de Kabataş'ta olması. Evden çıktıktan 20 dakika sonra ofiste oluyorum. Yalnızca biraz bayır çıkıyorum, o da sabah sporu oluyor. İstanbul'a geldiğimden beri ilk defa bu ay ailemden para istemedim. Büyüdüğünü hissediyor insan böyle zamanlarda. Babamın okul bahçesinde bisikletimin arkasından elini çekip bisikleti kendi başıma sürmeye devam ettiğim günkü gibi hissediyorum. Şu anda tek eksiğim var; onun yanımda olmayışı... Ama haftanın bir günü, birkaç saat görüşmek bile hayat veriyor bana. Ondan gelen sıcacık bir mesaj yorgunluktan bezmiş yüzümü güldürmeye yetiyor. Hayallere dalıyorum, uyurken, uyanırken yanımda hissediyorum... Gözleri gözlerime değdiğinde yine ilk günkü gibi titriyor içim, heyecanlanıyorum. Ondan uzak olsam da, annemi özlesem de, hayallerime kavuşmam için önümde daha uzun yıllar da olsa, her şey yolunda bu sabah...
06.08.2007