Kayıp İlanı

  

Bitmek bilmeyen karanlık akşamlardan mı, iç bunaltıcı şarkılardan mı yoksa lanet olası alkolden mi bilinmez, aynaya baktığımda başka birini görür olmuştu artık. Siması hiç yabancı gelmeyen, ama gözlerindeki ışığı yitirmiş bu kişinin kendisi olduğuna inanmak istemiyordu. Bu kadar kolay harcanmış olmamalıydı. Olsa bile kafasını kaldırıp yoluna devam etmeli, geçmişi unutmalı veya unutmak için çaba göstermeliydi. Denedi... Hatta bir ara bunu başardığını düşündü ve hayatında ilk defa düşünmeden yaşamaya karar verdi. Evet! Düşünmekti tüm suçlu ve bunun baş sorumlusu bunu üreten beyniydi. İşe yaramaz, ve son zamanlarda fazla çalışmaktan yorgun düşmüş beynini ucuz bir maskeyle takas etti. Eskiye dönene dek bu maskenin ardına gizlenecekti, kimseler bilmesin, görmesin, bulamasın diye... Nitekim işe yaradı. Ama bilmiyordu ki bu güzel gibi görünen çirkin maskenin altında kalan insan kendinden daha da uzaklaşıyor ve ruhu hızla kirlenmeye başlıyordu. Elinde kalan tek şey hayalleriydi. Geçmişini, hatıralarını, şarkılarını, oyunlarını, umutlarını, kısacası kendini kaybetmişti... Öteki ömrünü yaşayacaktı artık. Son bir kez veda etti eski fotoğraflara, yanına hayallerini alıp derin bir uykuya daldı. Belki de hiç uyanmamak üzere... 

09.03.2008

About this entry