Tutanak

  

Tıpkı o aptal hırsız evime girip eşyamı çaldıktan sonra en az onun kadar aptal olan polislerin tuttuğu tutanaklar gibi son yazdıklarım. Çalınan belli, mağdur belli ancak hiçbir zaman ortada bir suçlu görünmüyor. Sadece bir kabulleniş, bir sitem ve az da olsa ümit kalıyor eskiye dönüp yitirilenlerin yerine koyulabilmesi için... Bir "Aşık Hakları Mahkemesi" kurulsa, haksızlığa uğrayanlara dava açma hakkı tanınsa ve zanlılar yaptıklarının cezasını çekebilseydi keşke. O zaman tutanaklarımı çıkartıp koyardım önlerine. Çalınan zamanı, sarfedilen onca kelimeyi, verilen emekleri geri alırdık belki o zaman. Ama bu oyunda kaybedene hiçbir hak tanınmıyor "susma hakkı" dışında. Şimdi elde kalan bir kırık kilit, her köşesi darmadağın edilmiş bir oda ve geride bırakılan güvensizlik hissi... Tanrım, sen beni koru! 

03.08.2008

About this entry